Dünyanın önde gelen teknoloji geliştiricilerinden Uber, taşımacılık sektöründe oyunun kurallarının yeniden yazılmasını sağlayan şirketler arasında geliyor. Ana iş kolu olarak, sürücülerle yolcuları mobil teknolojiler aracılığıyla bir araya getiren ve ekonomik çözümler sunan Uber, ilk yıllarında Türkiye’de ve dünyada yasal otoriteler ile sektörel bazda sıkıntılar yaşasa da büyümesini hızla sürdürüyor. Taksiler başta olmak üzere toplu taşımacılık sektörünün tepkisini çekse de dijitalleşmenin gücünü de arkasına alarak birçok ülkede küçük yöntem değişiklikleriyle faaliyetlerine devam ediyor.
2019 yılında Slikon Vadisi’nde Ubercab ismiyle kurulan şirket Şubat 2011’de adını Uber Technologies olarak değiştirdi. Uber Technologies, ABD, Kanada, Latin Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya Pasifik ülkeleri gibi çok geniş bir coğrafyada hizmet veriyor. Uber’in hizmet stratejisinde 3 farklı faaliyet alanı bulunuyor. Uber bu üç hizmet alanını Uber Mobility, Uber Delivery ve Uber Freight gibi alt markalarıyla yürütüyor.
Uber Mobility, platformun çıkış noktası olan yolculuk paylaşımı hizmetlerinde, tüketicileri, bağımsız yolculuk hizmetleri sağlayıcıları ile birleştiriyor. Uber Delivery, kullanıcıların market, yiyecek, içecek vb. ihtiyaçların sipariş verilmesini ve evlerine teslim edilmesini sağlayan bir çözümdür.
Uber Freight: Sürücüsüz kamyon projesi
Uber Freight ise Uber’in B2B iş modellerinden biri olarak navlun hizmeti veriyor. Bir başka deyişle klasik iş modelinde yolcuları araçlarla buluşturan UBER, Freight çatısı altında şirketlerin nakliye sorunlarına benzer modelle çözümler sunuyor. Uber Freight’ın en önemli özelliği ise kamyonlarının otonom yani sürücüden bağımsız hareket edebiliyor olması. Aslında tedbir amacıyla bir sürücüsü bulunan Uber Freight kamyonları, şimdilik sadece ABD, Kanada ve Almanya, Hollanda ve Polonya’da faaliyet gösteriyor. Uber Freight, yeni geliştirmeler sonrası çok yakın bir gelecekte nakliyat hizmetini sürücüyü tamamen devreden çıkararak vermeyi planlıyor.
UBER Freight, dünyanın en önemli sorunlarından ve ihtiyaçlarından biri olan mal ticaretindeki nakliye sorunlarına dijital bir yaklaşım getiriyor. Kamyonculara ve kamyon şirketlerinin, perakendeciler ve üreticilerle online bir platformda bağlanmalarına, iş üretmelerine yardımcı oluyor.
Uber Eats’den sesli sipariş devrimi
Uber’in yemek dağıtım servisi Uber Eats, platformuna yeni özellikler eklemeye devam ediyor. Şirketten 2022 Mayıs ayında şimdilik sadece ABD’de geçerli olmak üzere sesli sipariş ve stadyumlardan ürün teslim alabilme özelliklerini duyurdu. Uber Eats, sektöründe ses getirecek olan otonom dağıtım konusunda çalışmaların ve denemelerin de son sürat devam ettiğini açıkladı.
Uber Eats açıkladığı son geliştirmelerin odağında ise daha fazla müşteriye ulaşmak ve bunu yaparken de daha düşük maliyetli teslimatlar bulunuyor. Son verilere göre, ABD’de yüzde 59’luk pazar payına sahip olan DoorDash’ın ardından Uber Eats yüzde 24 pay ile teslimat segmentinde ikinci en büyük şirket olmaya devam ediyor.
Uber Eats, ek dilleri çevrimiçi hale getirmeden önce İngilizce dil özellikleriyle başlayarak sesli siparişi kullanıma sunacak ve sonrasında yapılacak olan iyileştirmelerin ardından özellik küresel çapta kullanıma açılacak. Uber Eats’in sesli sipariş hizmeyi Google ile entegre olarak çalışacak. Google’ın Uber Eats uygulamasını tetikleyeceği algoritma sayesinde “Tamam Google, Mc Donald’s’tan yemek sipariş et” gibi bir ifade söylemesiyla çalışacak. Uygulama açıldığında, misafir istediği restorana sesli olarak sipariş verebilir. Google Asistan, sipariş ayrıntılarını onaylayacak ve müşteri, uygulama aracılığıyla siparişi (hands free) telefonu dokunmaya bile gerek kalmadan siparişi alabilecek mevcut sipariş değiştirebilecek.
Sesli sipariş işlevi başlangıçta yalnızca Android cihazlarda kullanılabilecek. Uber Eats, bu özelliği yakın gelecekte diğer cihazlarda da başlatmayı planlıyor.